05 Kasım 2009

Film Yeni Başlıyor; G.Saray 3-0 D.Bükreş



Galatasaray Bükreş temsilcisi Dinamo karşısında beklemediğim bir 11 ile çıktı sahaya. Mesela ben Rijkaard'ın Süper Lig'de cezalı olan Keita ve Elano'yla maça başlayıp, yıpranmış oyuncuları rotasyona sokacağını düşünüyordum. Tabii ki F.R. bizleri yanıltmaya devam ediyor ve hatta bu benim hoşuma gidiyor. Maç öncesi görsel ve yazılı medyanın ilk 11 tahminlerinin karavana olması beni ve birçok taraftarı gülümsetiyor. Takım olmanın kadroda ismi yazılı futbolculardan ibaret olmadığını daha iyi anlamamızı sağlıyor. 11 başlamasını beklediğim oyuncuyu kadroda göremediğimde "Hafta içi antrenmanlarda F.R. vardı" diyebiliyorum. Bu cümleyi futbol yorumcuları, taraftarlar kendilerine söylediklerinde ikilemde ortadan kalkacaktır zaten.

Herkes tutturmuş bir 4-3-3 diye, oyun sistemlerine bu kadar takılan futbol cemaatine Sabri nerede oynadı ve hani 4-3-3 diye sormak isterim. Futbol bu yahu, tabiiki Galatasaray gibi bir takımın belirli bir oyun sistemi olacak, F.R. gibi bir hoca da sisteme bağlı kalacak. Ama unuttuğumuz birşey var, sisteme bağlı kalarak sistemle oynanamaz mı? Hemde bunu hocanın söylemesine gerek yokki. Sabri insan koşuları yapmıyorsa, oyunu 70 metre oynuyorsa hoca Sabri'yi sistem uğruna geri 4 lüye yapıştırır mı? Barış'a Sarp'a Topal'a süpürme görevini sadece defans önünde mi yaptırır. E böyle düşünürse bu takım nasıl pres futbolu oynayabilir ki.

Valla bunlara takılmazsanız eğer Galatasaray takım daha doğrusu sistem takımı olma yolunda hızla ilerliyor. Pas yüzdesi, topu koşturma 10 numaraydı. Fakat dikkatimi çeken şey bu yüzdeyi tuttururken ve topla oynama yüzdesini bu kadar yüksek tutarken aynı zamanda takım bir o kadarda yavaştı. Erken gelen 2-0 ın rehaveti diye düşünmüyorum. Bu yüzdeleri hızlı oynayarak yapsalar zaten Barça'dan ne farkı kalır geyiğinden uzak kalarak, Galatasaray'ın çok doğru bir yolda ağır ağır ilerlediğini söyleyebiliriz.

Bu takım birazda zorunluluktan sezonu ilk açan takımdı. Ve haliyle çokta erken form tuttu. Her çıkışın bir inişinin de olduğu düşünülürse Eskişehir, A.Gücü ve F.bahçe maçlarındaki düşüş kimseyi şaşırtmamalı. Sivas ve Dinamo maçları ise nispeten bu düşüşe yastık oldu ve inişi yumuşattı diyebiliriz. Şimdi başta taraftarın olmak üzere herkesin ayakları yere bastı. Bu takımında yenilebileceğini ama yeni hoca, yeni sistem ve yeni futbolculara sabır gösterilmesi gerekliliği dahada anlaşılır oldu. Sezon başından bu yana eleme turları, Europa League maçları ve ligde oynanan maçlar F.R. ve talebelerinin oynayacağı futbolun özetidir. Filmin tamamını önümüzdeki günlerde ve yıllarda daha büyük bir keyifle izlemek üzere...


MEHMET
SABRİ
MUSTAFA
KEWELL


GialloRosso

Hiç yorum yok: