11 Kasım 2009

**unutma unutturma**



Bir zamanlar soğuk savaş denilen bir kavramı dilimize oturtmuşlardı. Doğu bloğu ülkelerle Amerika arasında süren psikolojik üstünlük sağlama savaşıydı tam anlamı. Psikologların, gerilim yaratarak karşı tarafı hataya sürükleme çabalarının bütünüdür şeklinde tanımladıkları uygulamalar tam da süper ligimizde bir takımın uğraşlarına da verilen isim olmaktadır.

Yaklaşık olarak 10 yıl önce bu takıma başkan olarak geldiğinde kendisini büyük bir sınav bekliyordu. Çünkü rakip olarak gördüğü takım UEFA ve SÜPER KUPAYI kazanmıştı. Bu takım çok iyi organize olmuş, kesin favori görünen başarılı bir takımdı. Süren başkan ve Fatih hoca gitmiş olmasına rağmen kadrosunu korumuş hatta avrupa liglerinin en tehlikeli golcüsünü getirmişlerdi.

Moral ve motivasyonu sıfırı tüketmiş takımını başarıya götürmesinin tek yolu vardı. O da gerilim ve korkudan faydalanmaktı. Bunu da yaptı. Mahşeri azgın bir taraftar her türlü maç öncesi eylemlerini yapmışlar, münferit giden tüm taraftarlarımızı terörize şekilde saldırmışlar henüz tamamlanmamış trübünlere polis marifetiyle yerleştirilmişlerdi. Maç anında meşaleler yanıyor, misafir trübüne parçalanmış fayans malzemeleri acımasızca yağdırılıyorken kapalı bölümünde şelale tabir edilen havai fişek gösterisi yapılıyor az daha tribün yanıyordu. Belkide binlercesi telef olacaktı. Tüm bu ahval ve şerait içerisinde hakemlerinde yardımıyla ilk maçını almayı başarmıştı aziz başkanımız….

Sonrasında hep bu gerilim yaratıldı. Hattat yöneticimiz arabasında darp edildi. Kaleci hocamız kafasına taş yedi. Şaşımıza yumurtalar atıldı. Ardamız ısınırken dövmeye yeltenildi. Keitamızın gözüne su şişesi atıldı. Ama istedikleri sonucu hep aldılar. Karşılığında aynısını bizim taraftarlar da yapmaya kalktı. {Ki çok yanlış} 5maç ceza aldık. Hem sahada hemde masada kaybettik. Çünkü biz bu çirkeflikleri bilmezdik. Yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Bu kadar yüksek vizyona sahip bir kulüp olarak yanlış işler yaptık onların seviyesine indik. Çok GEREKSİZDİ...

Oysa vizyonumuz ve misyonumuz gereği onların bizim seviyemize çıkmalarını sağlamalıydık. Bu ülke futbolu için çıtamızın yükselmesini sağlardı. Ancak olamadı. Anlamadılar..Çünkü bizim seviyemize gelmeleri için çok mücadele etmeleri gerekirdi. Onlar kolayı seçtiler her türlü çirkefliği mübah saydılar.

Niye bunları anlatıyorum. Geçen Fb TV isimli bir kanalda 6-0 lık maçın belgeseli vardı gözüme ilişti,o tarihte takımda oynayan futbolcular ve yöneticiler o maçla ilgili anılarını heyecanlı bir şekilde anlatıyorlardı. Neden bu kadar önemsediklerini anlayamadım. 100 yıldır karşılaşmış aynı ülkenin 2 takımıyız. 17 şer kez şampiyon olmuşuz. 7-0 hemde 7 kişiyle kendilerini yenmişiz. Kaleyede kaleci olmayan ALİ SAMİ YEN Bey geçmiş tam kadroyla bizi yenememişler.. Tarihlerinde böyle vakaa varken tutmuşlar bu maçı anlatıyorlar. Sloganlarıda **unutma unutturma**

Fakat tamda o sırada CNN Türk de "ORADAYDIM" diye bir belgesel yayınlanmaktaydı. Orada anlatılan ise UEFA Kupasının kazanılmasına şahit olan tüm yazarlar. Başbakan ve bakanlar ile spor kamuoyunun yakından tanıdığı isimler "evet ben oradaydım" diyerek duygularını ve heyacanlarını büyük bir coşkuyla anlatıyorlardı. İşte bütün kızgınlıklarının sebebi bu,,Fatih Terim'ede bu yüzden kızıyorlar, CİMBOM'ada... Ne hakla gidip hemde paranız dahi yokken bu kupayı kazandınız.. diye.

Ancak korkunun ecele faydası yok. Bu takım daha çok kupalar kazanacak yine ülke bayrağımızı göndere çekecek ve de bu ülkenin gurur kaynağı olmaya devam edecektir. Bizi izlemeye devam edin çünkü bizim sloganımız herkes bir gün yine GALATASARAY'ı tutacaktır.70 milyon yine birbirlerine çocuklarına ve torunlarına heyacanla bu başarıya nasıl tanık olduklarını anlatacaklar. O günü asla unutmayacaklar. Hangi takımı tutarlarsa tutsunlar, bu başarıda payları olduklarını anlatacaklardır.

SCÜ

Hiç yorum yok: